Üniversitemiz, Türk Sinemasının Duayeni Sayın Türker İNANOĞLU'NA Fahri Doktora Unvanı verdi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ), Türk sinemasının duayeni Sayın Türker İnanoğlu'na ülkemiz sinema ve televizyonunu yöntemi, misyonu, vizyonu ve geleneği olan bir meslek ve kurum haline getirmede özverili çalışmaları ve katkılarından dolayı "Sinema ve Televizyon" alanında fahri doktora unvanı verdi. Tören öncesinde Türker İnanoğlu ve Zeki Alasya, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak'ı makamında ziyaret ettikten sonra Atatürk Kongre Merkezinde Sayın İnanoğlu tarafından AKÜ Şeref Defteri imzalandı. İnanoğlu, Şeref Defterine şunları yazdı: "Beni Yetmiş beş yaşımda onurlandıran üniversitenize teşekkür ve minnetlerimi sunarım. Saygılarımla." 

Ahmet Necdet Sezer Kampusü Atatürk Kongre Merkezinde 29 Kasım 2011 Salı günü düzenlenen "Fahri Doktora Unvanı Töreni"ne Sayın Türker İnanoğlu ile birlikte tiyatro ve sinema sanatçısı Zeki Alasya, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser ile Afyonkarahisar Sanayici ve İş Adamları Derneği (AFSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Demirayak'ın yanı sıra ilimiz protokol üyeleri, AKÜ akademik ve idari personeliyle öğrencileri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, AKÜ Devlet Konservatuvarı öğrencilerinden Yelda Hepçakar ve Mustafa Emir Barutçu tarafından piyano ve keman eşliğinde sunulan müzik dinletisinin ardından AKÜ tanıtım filminin gösterimi yapıldı. 

Törenin açılış konuşmalarını yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Recep Aslan, "Üniversiteler hayatın içinde yer alması gerektiğine tüm aklımızla, tüm gönlümüzle inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bir akademik ödül töreninde uzakdoğudaki bir ülkeden söz ederek; yapılan doktora çalışmaları altı ay içinde ekonomiye ürün olarak dönüyor, sosyal hayata katkı olarak dönüyor." diyor ve ekliyordu; "Peki, bizde neden olmasın?" İşte bu soruya "evet" diyebilmek için hayatın kılcal damarlarında yaşamalıyız. Bunun yolu ise, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve sektörle beraber yürümekten geçiyor. Neden? Çünkü eğitim, yönetişim, ARGE, girişim, gönüllülük ve güvenlik sistemlerinden biri işlevini yerine getirmediğinde hayat sürdürülebilir olmaktan çıkmaktadır. Bugün bu tören, tüm bu aktörlerle birlikte olduğumuz, ortak akıl yürüttüğümüz için yapılıyor. Yapımcılığının, yönetmenliğinin yanı sıra kamera arkasının her noktasında rol almış, iz bırakmış olan Sayın Türker İnanoğlu; sinema-tiyatro müzesiyle, cep sinemasıyla, ev sinemasını oluşturmakla, video girişimciliği ve renkli filme geçişte, uydu yayın sistemlerinin uygulanmasında, paket program uygulamalarıyla ve alanında kurduğu sivil toplum kuruluşlarıyla hep öncü olmuş ve ilkleri gerçekleştirmiştir. Biz bu Fahri Doktora takdimiyle aslında, sanat ve sinema alanında yapılmış iyi bir "okuma"ya teşekkür ediyoruz. Halkı, olayları, sektörü, dünyayı, kişileri doğru okumaya verilen bir unvandır aslında bu ödül" dedi. Prof. Dr. Aslan, Türker İnanoğlu'na fahri doktora unvanının verilmesi fikrinin AFSİAD tarafından geldiğini ve Fakülte Kurulunun Sayın Türker İnanoğlu'na sinema ve televizyon alanında Fahri Doktora verilebilmesi hususunun üniversitemiz senatosuna teklifini oy birliği ile kabul ettiğini ifade etti.

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak yaptığı konuşmasında, "Üniversiteler kimlere fahri doktora unvanı verir? Aslında ölçütü bellidir. Bu unvan; bilim, sanat, edebiyat, siyaset ve düşünce dünyasına katkılarıyla, eriştiği başarı seviyesiyle, toplumun her kademesinin takdir ettiği ve ürettikleriyle toplumu daha ileri seviyeye taşıyan kişilere verilir. Üniversitemiz Senatosu da söz konusu ölçüyü dikkate alarak böyle bir kararı almış bulunmaktadır. AKÜ'nün çalışmaları ve projeleriyle ilgili de bilgi veren Rektör Prof. Dr. Solak, "Üniversitemizin misyonu kapsamında; evrensel düşünce ve değerlere sahip, ülke ve dünya kültürüne sanat yoluyla katkıda bulunma ilkesi de yer almaktadır. Bu ilkeyi gerçekleştirmek amacıyla akademik örgütlenme ağımıza Güzel Sanatlar Fakültesi, Devlet Konservatuvarı, Müzik Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Kocatepe Radyo-TV Uygulama va Araştırma Merkezi gibi kurumları katmış bulunmaktayız. Bu birimlerimizle ilgili fiziksel alt yapı çalışmalarımız bütün hızıyla devam etmektedir. Bu kapsamda yapımı son aşamasına gelen Güzel Sanatlar Fakültesi ve Devlet Konservatuvarı binalarımızı önümüzdeki yılın 6. ayında hizmete sunmayı planlıyoruz. Üniversitelerin hayatı iyi okuyan, dünya ile birlikte nefes alan yerler olduğu düşüncesiyle, üniversitemiz bünyesindeki sanat faaliyetlerini halkla ve hayatla buluşturma gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Güzel Sanatlar Fakültemiz bu sorumluluk doğrultusunda sanatın farklı dallarında faaliyetlerine devam etmektedir. Bu faaliyetleri kapsamında bir ilk'e imza atarak, Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde ilk kez bir üniversite, öğrenci ve öğretim elemanlarıyla bir arada bir sergi düzenleyecektir. Yine ilk kez, ülkemizin ilk grafik tasarımcısı kabul edilen Afyonkarahisar'ın sanat üstatlarından Ahmed Şemseddin Karahisari adına düzenlenen ve 20'yi aşkın ulusal ve uluslararası sanatçının yer aldığı 1. Ahmed Şemseddin Karahisari Sanat Günleri gerçekleştirilmiştir. Güzel Sanatlar Fakültemiz farklı sanat dallarını barındıran ve "7. Sanat" olarak nitelendirilen sinema alanındaki gelişmeleri de ülkemiz ölçeğinde değerlendirmeyi ve bu konudaki çabaları desteklemeyi önemsemektedir" şeklinde konuştu. Rektör Prof. Dr. Solak, sözlerine şöyle devam etti: "Yarım asırdır aralıksız çalışarak edinilen müthiş bir mesleki deneyim, sinema sektörünün yarışmalı alanında hakkıyla kazanılan onlarca büyük ödül, halkın sıcak sevgisi, özel ve devlet kuruluşlarının vefa, ilgi ve desteğiyle alınmış yüzlerce takdir ve başarı belgesi, kültür, sanat ve sinemaya verdiği katkı ve emeğinin belgelendiği muhtelif şilt ve belgeleri ile onlarca onur ödülünün sahibi; yönetmen, yapımcı, işletmeci ve ilklerin adamı "Bay Sinema" ünvanının sahibi, Türk Sinemasının Duayen ismi; Sayın Türker İnanoğlu'na Üniversite Senatosu adına "Sinema ve Televizyon Alanında" fahri doktora diploması vermekten duyduğum onuru sizlerle paylaşmak isterim." Rektör Prof. Dr. Solak, ayrıca sanat adına bilimsel bir vefa gösterebilme kapısı açan, içten teklifi nedeniyle AFSİAD'ın başkanı ve yönetim kurulu üyelerine, bu teklifi, bilimsel temelleri nedeniyle memnuniyetle kabul eden Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü ve Fakülte Kurulu'na ve Üniversite Senatosu'na, özgüveni yüksek, güçlü bir üniversite olma yolunda hep yanlarında hissettikleri Afyonkarahisar Milletvekillerine, Afyonkarahisar Valisine, Afyonkarahisar Belediye Başkanına ve Afyonkarahisar halkına, değerli konukları Sayın Türker İnanoğlu'na, törene katılan tüm öğretim elemanı ve öğrencilere, ulusal ve yerel medya temsilcileri ile basın mensuplarına teşekkür etti.

Vali İrfan Balkanlıoğlu, Afyonkarahisar'ın Cumhuriyet tarihinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, ayrıca tüm yolların ve medeniyetlerin de kesişme noktası olduğunu söyledi. Balkanlıoğlu, "Afyonkarahisar, sanat tarihi açısından da önemlidir. Türkiye'nin en büyük müzelerinden biri Afyonkarahisar'dadır. M. Ö. 8 bin yıllarına kadar uzanan sanat eserlerini buralarda görmek mümkündür. Dolayısıyla ilimiz sanata ve sanatçıya uzak değildir; bu anlamda ilimiz köklü bir şehirdir" dedi. Balkanlıoğlu, "Üniversitemiz de evrensel değerler üreten bir yapıdadır. Önemli bölümleriyle yaklaşık 35 bin öğrenciye eğitim ve öğretim imkanı sağlamaktadır. Sanat hayatımızda, Afyonkarahisar'ın ve Türkiye'nin geleceğinde önemli bir yere sahiptir. Üniversiteler birçok amaçla pek çok doktora unvanı vermektedir. Ancak bu konuda geç kalınmış ve en isabetli kararlardan biri, Sayın Türker İnanoğlu'na fahri doktora unvanının verilmesidir. Türker İnanoğlu, Türk sinemacılık tarihinde ekol olmuş bir şahsiyettir. Sayesinde binlerce sanatçı yetişmiş ve çektiği filmlerle de çok önemli bir yere sahiptir. Sinema Okulu, bugün Türkiye'de Türk sinemasının önünü açan birbirinden değerli filmlere imza atmıştır. Sinemada kamera arkasında ve önünde olmak bilgi, yetenek ve sabır gerektirmektedir" şeklinde konuştu.

Törende Sayın Türker İnanoğlu'nun biyografisinin okunması ve hayatını anlatan video filmin izlenmesinin ardından Rektör Prof. Dr. Mustafa Solak, Üniversite Senatosu'nun fahri doktora unvanının verilmesine ilişkin kararını okudu. Ardından Rektör Prof. Dr. Mustafa Solak, Sayın Türker İnanoğlu'na akademik kıyafetini giydirip, şalını taktı ve "Sinema ve Televizyon" alanında kendisine tevdi edilen fahri doktora belgesini takdim etti. Törende Vali İrfan Balkanlıoğlu ve AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Demirayak tarafından Türker İnanoğlu'na günün anısına çeşitli hediyeler takdim edildi. Şükrü Demirayak, "Bugün burada tüm yaşamını Türk sinemasının geçimine ve geleceğe taşınmasına adayan Türk sinemasına sadece sayısız eser değil, birçok yetenek ve Türk sinemasının geleceğine sahip çıkan insanlar da kazandıran Sayın Türker İnanoğlu'na hizmet ve katkılarından dolayı teşekkür etmek için bir araya geldik. Ama biliyoruz ki, Türk sinemasında vefanın diğer adı olan, oyuncusundan ışıkçısına, yönetmeninden teknik ekibine tüm sinema emekçilerinin babası olan, onların haklarını her yerde koruyan, Türk sinemasının dünyada iyi bir yere gelmesinde, sadece sinema tarihine değil, geleceğine de sahip çıkan kurumları ülkemize armağan eden, örnek bir yaşam öyküsünün başrolünde olup da bu kadar mütevazi olan birine ne kadar teşekkür etsek azdır" diye konuştu.

Türker İnanoğlu ise duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: "Ben bu mesleği seçtiğim yıllarda sinema, akademik bir alan değildi. Üniversitelerde okutulmazdı. Bugün ise sinemanın okutulmadığı üniversite yoktur. Eskiden sinema eğitimi, usta-çırak ilişkisiyle yürüyordu. Setlerde, stüdyolarda alınırdı eğitim. Ben de geçen hafta yitirdiğimiz büyük usta yönetmen Lütfi Akad'ın asistanlığını yaparak bu mesleğe adım attım. Mesleğe girdiğim yıllarda biri bana akademik bir unvana sahip olacağımı söyleseydi 'dalga geçme' derdim. Ama bugün sizlerin sayesinde böyle bir unvanı taşıyacağım. 54 yıllık sinema geçmişimin içinde iki cumhurbaşkanı, 3 başbakan, 10 bakan, muhtelif kurumların, festival komitelerinin 18 tane onur ödülünü ve yüzlerce de başarı ödülünü aldım ama hiçbiri bugün aldığım fahri doktora unvanı mertebesinde değildir. Bana 74 yaşımda bu ödülü layık görüp, beni mutlu ettiğiniz için size teşekkürlerimi sunuyorum."

Ardından günün anlam ve önemine ilişkin duygularını ifade eden Zeki Alasya ise AKÜ'yü yakından gördükten sonra Türkiye'nin geleceğine ilişkin umudunun arttığını belirterek, böylesi önemli bir törende bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Alasya, "Bugün sinema saygın bir sanatsa, Batı ile olan ilişkilerimizde gururla bir Türk sineması gösteriliyorsa, bunu olağanüstü bir kişilik olan Türker İnanoğlu'na borçluyuz. Eğer Türk milleti, özellikle de gençler Türk sinemasını seviyorsa onu da Türker İnanoğlu'na borçludur" dedi. Alasya, "ilk"lerin adamı olarak nitelendirdiği Türker İnanoğlu'nun 54 yıllık meslek hayatı boyunca büyük miktarlarda paralar kazandığını ve kazandığı bu paraları kuruşuna kadar yine Türk sinemasına yatırdığını ifade ederek, "Vakıf kurdu. Yetmedi. Okul kurdu. Ben o okulun Oyunculuk Bölümü başkanıyım. Yüzlerce öğrenci yetişti o okulda ve hepsi çok iyi yerlerde. Hepsi sinemayı, televizyonu yücelten, pırıl pırıl çocuklar. Okulumuz çalışmalarına hala devam ediyor. Türker İnanoğlu sinemacı, "Bay Sinema" ama Tiyatro Müzesini kurmak da O'na nasip oldu. Okulumuz İstanbul Kavacık'ta idi. Birgün Türker İnanoğlu, Kavacık'ın çok uzak bir yer olduğunu ve insanların kolay ulaşamadığını söyledi. Milyonlarca para harcayarak, Kavacık'taki okulu ve müzeleri aldı Galatasaray'a getirdi. Bu parayla iş kurabilirdi, lüks villalarda oturabilirdi ama O, bunu tercih etmedi. Bir kişi daha sinemaya yanaşsın, sinemayı sevsin diye. Eli öpülesi, heykeli dikilesi bir şahsiyettir kendisi. Patronuma, abime, O'nu çok heyecanlandıran bu görevi, onuru verdikten sonra şunu iddia ediyorum ki, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü, Senatosu ve siz öğrencileri O'na bu ödülü vermek ile onurlandınız. Tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ile AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Demirayak tarafından Zeki Alasya'ya günün anısına çeşitli hediyeler takdim edildi. Tören, Atatürk Kongre Merkezi fuayesinde düzenlenen kokteylin ardından sona erdi.

AKÜ Senato Kararı

Afyon Kocatepe Üniversitesi Senatosu'nun Türk sinemasının duayeni Sayın Türker İnanoğlu'na fahri doktora unvanı verilmesi ile ilgili olarak aldığı 15.11.2011 tarih ve 2011/146 sayılı kararı şöyle: 

Güzel Sanatlar Fakültesi Kurulu'nun 02.06.2011 tarih ve 2011/02 sayılı teklifi uyarınca; Üniversitemiz Senatosu'nun 15.06.2011 tarih ve 2011/73 no'lu kararı ile ülkemiz sinema ve televizyonunu; yöntemi, misyonu, vizyonu ve geleneği olan bir meslek ve kurum haline getirmede, özverili çalışmaları, katkıları ve ürünleriyle özdeşleşmiş, Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu'nda eğitim almış, film yönetmeni, yapımcı, senaryo yazarı ve iş adamı Türker İNANOĞLU'na "Sinema ve Televizyon" alanında Fahri Doktor unvanı verilmesi oy birliği ile kabul edilmiştir. 


            

 

21 Aralık 2015, Pazartesi 275 kez görüntülendi