Doç.Dr.İsmail H. NAKİLCİOĞLU tarafından "Sağlıklı İletişim" konulu konferans verildi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda “Sağlıklı İletişim” konferansı verildi. AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu tarafından verilen konferansa Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Mustafa Altındiş, Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Kahraman, Öğr. Grv. Dr. Tülay Koca, Öğr. Grv. Yusuf Akdemir, Öğr. Grv. Atilla Ercan, Ortopedik Protez-Ortez Teknikeri Özlem Çolaker, Yüksekokul görevlileri Önder Cartıllı, Erdal Horata ile Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümü’nden 100’e yakın öğrenci katıldı.

Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Mustafa Altındiş, hem öğretim elemanları için hem de sağlık görevlisi adayı olan öğrenciler için iletişimin son derece önemli olduğunu belirterek bu alandaki eğitim çalışmalarının aralıksız süreceğini ifade etti ve “bu konudaki konferans talebimizi kabul eden Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu hocamıza teşekkür ediyor ve sözü kendisine bırakıyorum.” dedi.

 Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, evrenin en değerli varlığı kabul edilen insanın her zaman saygıya layık olduğunu vurguladı ve insan yaşamına katkı sağlayan sağlık hizmetlerinin de kutsal bir görev olduğunu kaydederek şunları söyledi:

         “Düşenin dostu olmaz derler, insan bir kez düşmeyegörsün, çevresinde kimse kalmaz. Kişi hastalandığında da fazlaca arayıp soranı olmaz. İşte o anda karagün dostu olarak sağlıkçı o insanın yanındadır. Hem onun sağlığına kavuşması için çaba harcar hem de onunla dertleşip yarasına merhem olmaya çalışır. Tok olan, aç insanın halinden anlamaz; sağlıklı kişi de hastanın nasıl acı çektiğini bilemez, ama sağlıkçı en azından o acıyı paylaşır ve hastayı rahatlatmaya çalışır. O yüzden tüm meslekler arasında sağlık hizmetlerinin seçkin ve saygın bir yeri vardır.”

Medikal ortamda sağlıkçının kendi meslektaşlarıyla, hastalarla ve hasta yakınlarıyla sürekli iletişim halinde bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. Nakilcioğlu, bu üç kesimle ilişkilerde en fazla sorunun hasta yakınlarıyla iletişim sırasında ortaya çıktığına dikkat çekerek şöyle konuştu: 

“Hastayla iletişimde fazla sıkıntı yaşanmaz, çünkü hasta canını doktora emanet etmiş ve her şeyiyle teslim olmuş durumdadır; zaten acısından, ağrısından derdini anlatmaya bile mecali yoktur; ama hasta yakınıyla iletişim çok zordur. Doğal olarak hastasına sahip çıkma ve onu koruma endişesiyle hasta yakını çoğu zaman sağlıklı düşünme ve normal iletişim kurma becerisini göstermeyebilir. Burada düzgün iletişim kurma, anlayışlı olma ve sürekli hoşgörüyle davranma görevi sağlıkçıya düşmektedir. Hastalığı iyileştirme çabasından önce hasta memnuniyetini sağlama çabasını ön planda tutmalıyız.”

Sağlık alanındaki sorunların temelinde genellikle iletişimsizliğin ya da iletişim yetersizliğinin yattığına değinen Nakilcioğlu, medikal ortamda tedavi edenle tedavi alanın iki farklı kesim olduğuna, fakat iki farklı hasım olmadığına işaret ederek şöyle dedi:

“Hastanın da sağlıkçının da birleştiği ortak payda, her ikisinin de ‘insan’ olmasıdır, yani her ikisi de aynı madalyonun iki yüzüdür, ama madalyonun metali aynı metaldir, demirimiz de hamurumuz da birdir. O halde sürekli empati halinde olarak karşımızdaki insanın psikolojisini, duygularını, acı ve sıkıntılarını anlamaya çalışalım, ‘ben olsaydım ne yapardım’ diye düşünerek, kendimizi onun yerine koyarak hareket edelim.

Kimseyle asla tartışmayalım, çünkü hiçbir tartışmada kazanan taraf yoktur, genellikle her iki taraf da kayba uğrar. Sağlık ortamının ve kurumunun gerektirdiği kuralları elbette uygulayacağız, ama bunu yaparken kırıcı olmamaya, insanları incitmemeye özen gösterelim. Gün gelir, biz de hasta olabiliriz, çünkü doktor da, hemşire de insandır.”

Gece gündüz durmadan fedakârca çalışan sağlık görevlilerinin de önemli sorunları olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Nakilcioğlu, “kimi zaman 24 saat hatta daha fazla hizmet veren, insanın sağlığına kavuşması için gücünün ve takatinin son noktasına kadar büyük bir özveriyle çalışan sağlık görevlilerimizi de fazlasıyla takdir ediyorum ve onları her zaman saygıyla karşılıyorum. Halkımızın da bu saygın insanların durumunu anlamalarını ve anlayışla hareket ederek onların görevlerini kolaylaştırıcı tarzda davranmalarını temenni ediyorum. Yitirdikten sonra kıymetini anladığımız sağlık nimetinin ve bu nimeti zenginleştirenlerin değerini iyi bilelim.”

 

21 Aralık 2015, Pazartesi 289 kez görüntülendi